Her ayın son cumartesi günü İlahiyat Fakültesi mezunlarını hocaları ile buluşturan “İlahiyat Vefa Dersleri” Aralık ayı konuğu Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı'nın katılımı ile Ensar Vakfı Genel Merkezinde yapıldı.
Talebeleri ile buluşan Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı, eski öğrencileri ile buluşmanın heyecanını taşıdığını ve talebelerini gördüğü için duyduğu mutluluğu ifade etti. Ensar Vakfı Genel Müdürü Hüseyin Kader’in moderatörlüğünde gerçekleşen programda Mehmet Ali Sarı'nın hayatıyla ilgili merak edilen sorular kendisine yöneltildi.
Doğduğu memleketi, ailesini ve İstanbul'a geliş hikayesini talebelerine anlatan Sarı, "Arap Camii'nde eğitim alırken 18 yaşlarındaydım. 1950'lerde İmam Hatip Okulları açılıyormuş haberi gelince İsrafil'in surları gibi hepimiz dirildik." dedi.
İmam Hatip Okullarının açıldığı dönemi, yaşanan zorluk sıkıntılarla birlikte o dönemin farklı bir bereketi olduğunu söyledi. İmam Hatip Okullarına başlama hikayesini ise şöyle anlattı; "...Tabii ben de Ağa Camii'nde kalıyorum o sıralar. Hocam da çok sert mizaç itibariyle. İmam Hatip Okulunda okumamı nasıl karşılar diye düşünceler içindeydim. 'Hocam, İmam Hatip Okulu açılmış, müsaadeniz olursa orada okumak istiyorum.' dedim. 'Dediğin okul kaç sene?' dedi. '7 sene' dedim. Hocam da 'Nee 7 sene mi? Oğlum, gel sen boiver gel ben seni şimdi İstanbul'un hangi camiine istersen oraya imam yapayım.' dedi. Yaşım müsaitti. Hafızım, aşr okumuşum, talim okumuşum, sesim de güzel. 'Hocam, ben okumak istiyorum.' dedim. Hocamında rızasını alarak benimle beraber o sene 350 kişi İmam Hatip Okuluna kaydolduk."
Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı günde beş vakit okunan ezanın önemine de dikkat çekti. Liselerde ezan dersleri olması gerektiğini, ezanda ses ve kulak uyumunun çok iyi olması gerektiğini ve gençlerin muhakkak musiki eğitimi almaları gerektiğini vurguladı.
Kur'an-ı Kerim'i seslendirme biçimlerinden de bahseden Sarı, talebelerini adeta eski günlerine götürdü. Kur'an-ı Kerim'i seslendirmede; Arap- Kahire ve Osmanlı-İstanbul geleneklerinin olduğunu söyledi. Arap- Kahire seslenişinin sekteye uğramadan devam ettiğini fakat Osmanlı- İstanbul geleneğinin ise yarım yüzyıl kesintiye uğradığını dile getirdi. Osmanlı- İstanbul geleneğinin son temsilcisinin ise Üsküdarlı Hafız Ali Efendi olduğunu söyledi.
Program, Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı'nın talebelerine Kur'an-ı Kerim okuması ve hediye takdiminin ardından sona erdi.