Ensar Vakfı Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır'da "Selahaddin-i Eyyubi ve Kudüs'ün Yeniden Fethi" konferansı düzenledi. Kayapınar İlçe Müftülüğü Hz. Ali Cami Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Ardından Kudüs'ü anlatan bir sinevizyon gösterimi sunuldu. Ensar Vakfı Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Gözü, İsrail'in kurulduğu 1948 yılından itibaren kadınları, çocukları ve yaşlıları katlettiğini belirterek, İsrail'in abluka altında tuttuğu Gazze'yi dünyanın en büyük açık hapishanesine dönüştürdüğünü söyledi.
14 Mayıs 2018 tarihinde ABD'nin, Kudüs'ün merkezine taşıdığı büyükelçiliğiyle ümmetin kalbine adeta zehirli bir ok sapladığını anlatan Gözü, ABD'nin büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasının açılış davetine katılan 800 kişinin ümmetin gözünün içine baka baka bunu yaptığını ifade etti. Gözü, "Müslümanların Kudüs'ün bu hale düşmesinde ümmet olarak sorumluluklarımıza ya hiç değinmiyoruz ya da çok az değiniyoruz." diyerek, şöyle konuştu: "Bizler ümmet olma şuurumuzu kaybettik. Peygamberimizin lanetlediği ve ayaklar altına aldığı ırkçılık hastalığına yakalandık. Ufkumuz daraldı. Aşiretçi, mezhepçi ve ulusçu olduk. Ufkumuz küçüldükçe ümmet küçüldü. Bizler kendi beynimizde, Kudüs’ü doğu ve batı diye ikiye ayırdık ve maalesef ikisini de kaybettik." dedi.
Konferansa katılan Yazar Ramazan Kayan da böyle anlamlı bir program için Diyarbakır’da bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kudüs'ün fethi olan 2 Ekim 1187 tarihinin ümmetin yeniden dirilişine vesile olması temennisinde bulunan Kayan, şöyle konuştu: "Çağdaş Kerbelaların tüm fecaatiyle devam ettiğini bir süreçten geçiyoruz. Gazze'de yaşanan yeni Kerbelaların, Arakan'daki acımız hüznümüz, Suriye'de ve Yemen'de ümmetin çektiği çileler bizi bir araya getirdi." Kayan, Kudüs'ün yeniden özgürlüğüne kavuşması için Selahaddin Eyyubilerin yetiştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Gençlerimizi Selahaddin Eyyubi misyonuna nasıl taşıyacağız, Kudüs'ün fethine giden süreci nasıl anlatacağız, bunun üzerine düşünmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı. Kayan, "Kudüs coğrafyalardan bir coğrafya değil, mekanlardan bir mekan değil. Kudüs bir yer ismi değil, Kudüs bir yaşam biçimidir. Kudüs bir duruştur, Kudüs bir var oluş tarzıdır." dedi.