Ensar Vakfı Eyüpsultan Şubesinin her ay düzenlediği 'Eyüpsultan Konferansları'nın Mart ayı konuk konuşmacısı kamuoyunun yakından tanıdığı tarihçi - sosyolog - eğitimci ve yazar İsmail Öz'dü.
Akademik camiada, disiplinlerarası çalışmalarıyla da bilinen ve ortaya koyduğu sözlü ve yazılı görüşleriyle toplum katmanlarında takdir edilen İsmail Öz, verdiği 'Çanakkale Ruhu ve İslam Kardeşliği' konulu koferansa Eyüpsultanlı Ensar dostları fevkalede teveccüh gösterdiler.
Türkiye'nin tarihi bir geçiş süreci yaşadığını ve bu süreç içinde devlet yöneticilerine ve toplumdaki tüm bireylere önemli görevlerin düştüğünü belirterek sözlerine başlayan Öz, Türkiye'nin, sınırları dahilindeki ve deniz aşırı ülke ve topraklardaki tüm planlama ve icraatlarınının tarihi ve sosyolojik müktesebatlar çerçevesinde değerlendirilmesinin ülkemizdeki birlik ve beraberlik anlayışının istikrarı açısından çok önemli olduğunu söyledi. Bu minvalde, 'Ey insanlar! Şüphesiz ki biz, sizi bir erkek bir dişiden (Adem ile Havva'dan) yarattık. Birbirinizi tanımanız için de sizi, milletler ve kabileler kıldık. Doğrusu Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvalı olanınızdır. Muhakkak ki Allah, Âlim (herşeyi hakkıyla bilen) dir. Habîr (herşeyden haberdâr olan)dır.'' ( Hucurat Suresi 13.) ayeti kerimesini çok iyi anlamak ve telakki etmek gerektiğini ifade etti.
Hikmetten nasipdâr olabilme sadedinde, bireysel ve toplumsal güzelliklerin realizayonu bağlamında, dünden haberdar olmak, bugünü anlamak ve rasyonel bir gelecek tasavuru oluşturabilmek için 'oku' emrine layık-ı veçhile riayet etmenin önemini interdisipliner örneklerle anlatan İsmail Öz, duygunun hangi etmenlerle yakalanabileceğini bilmek icin çok boyutlu okumak ve tefekkür etmek gerektiğine vurgu yaptı.
Pozitivizmin katı kurallarının akademiada hâlâ devam ettiğini, oysaki bilimsel araştırmalarda Rabbi ve dini dışlayarak mesafe alınamayacağını dile getirdi. Öz, etnosentrizmle büyük devlet olunamayacağını, Osmanlının 600 yıl nasıl ayakta kaldığını anlamak için, çok etnikli ve katmanlı yapısını nasıl idare ettiğini doğru okumak ve doğru telakki etmek lazım geldiğini, bugün eğer Balkanlarda, Afrika'da ve vaktiyle Osmanlının idaresinde olan diğer yeryüzü coğrafyasında büyük bir Osmanlı özlemi varsa bunun gerekçesini doğru telakki etmek gerektiğini üstüne basarak ifade etti.
Konuşmasının sonunda, kapitalist sistemin 'tabiri caizse' insanları bir çöp bidonu gibi gördüğünü, her daim, 'al, ye, iç' üçlemesini emrettiğini, oysaki İslamın, 'Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez'. (A'raf Suresi, Ayet 31) kuralı, inananlar için ilahi bir düstur ve düşünenler için de büyük hikmet ve dersler içerdiğinin altını çizdi.
Program soru cevap faslıyla sona erdi.