Güncel Gazetesi yazarı Eyüphan Kaya, Ensar Vakfı Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Gözü ile röportaj yaptı. Başkan Mehmet Gözü, Ensar Vakfı'nın çalışmalarını ve Ensar Vakfı Diyarbakır Şubesi'nin faaliyetlerini anlattı.
Röportaj
Eyüphan Kaya: Muhterem hocam kendinizi kısaca tanır mısınız?
Mehmet Gözü: Ben Mehmet Gözü, 1969 Mardin doğumluyum. 7 çocuk babası, 5 torun dedesiyim. Mardin’in Derik ilçesinin Büzük köyünde yaşıyorduk, üç hanelik bir köydü. Babam, bir karış toprağı olmayan maddi açıdan fakir bir insandı. Ramazan imamlığına gelen bir hoca bana elifbayı elle yazdı, bana ders verince zekamı fark etti ve babama okutmamı tavsiye etti, zaten babam da bunu istiyordu, bu babamı daha da teşvik etti ve beni medrese tahsiline gönderdi 1979-86 tarihleri arasında medresede okudum, ilk ve orta okulu dışarıdan aldım, Diyarbakır lisesini dahili okudum, daha sonra İmam Hatip fark derslerini verdim ve 1992 yılında imam hatip oldum. Şu anda hem vazifemi icra ediyor, hem medresede ders veriyor, hem de Ensar Vakfının Diyarbakır Şube Başkanlığını yürütüyorum.
Eyüphan Kaya: Ensar Vakfı ne zaman kuruldu kurucuları arasında kamuoyu tarafından tanınan birileri var mı? Nerelerde şubeleriniz var?
Mehmet Gözü: Ensar Vakfı 1979 yılında, Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmek niyetiyle bir kısım duyarlı insanlar tarafından İstanbul’da kurulmuş. Bu vakfın temel taşları arasında Prof. Dr. Hayrettin Karaman, sevilen bir insan olan İstanbul’da yaşayan rahmetli Ahmet Şişman ve halen İstanbul Ak Parti milletvekili olan eski Bağcılar belediye başkanı Feyzullah kıyıklık gibi saygın insanlar var. Şu anda 170 tane şubemiz vardır. Sadece Tunceli’de şubemiz yok sorumluluk üstlenen kimse halen bulunmadı.
Eyüphan Kaya: Diyarbakır şubenizin ne tür faaliyetleri var?
Mehmet Gözü: En büyük faaliyetimiz neşriyattır. Hasan Paşa hanında 800 metre karede hem dini, hem kültürel, hem felsefi.. kısacası muzır ve müstehcen materyal hariç 200 bin kadar kitap bulunduran bir kitap evi, adını da vakıftan almış, Ensar kitap evi olarak kitap severlere hizmet veriyor. Ayrıca grup arkadaşlarının yada isteyen kimselerin oturabileceği, düşünme ve okuma köşeleri vardır. İki yurdumuz vardı, biri kız, biri erkek yurdu; fiziki yapısını Bakanlığın son yönetmeliğine uygun hale getiremedik ve tahliye etmek durumunda kaldık. Bina aramaya çalıştık ama bulamadık ve öğrencilerimiz değişik yerlere yerleştiler. Geçen sene haftalık devam eden çalışmalarımızı aylık konferanslara dönüştürdük, her ayın son Çarşamba günü saat 19:00 başlıyor. Bu ay Doç. Dr. Salih Bilici 29 Kasım’da bize embiryo üzerinde yaratılış hikmetini anlatacak inşallah. İnşallah yakında iki haftadan bir yapacağımız tefsir dersimiz de başlayacak. Gençlerimizin genç kız ensar ve genç erkek ensar olarak çalışmaları var, okullarla irtibatları vardır, kermesleri var, kahvaltı çalışmalarımız var, öğrencilere gücümüz nispetinde burs veriyoruz. Ayrıca Vakıfta Kur’an kursumuz devam ediyor. Ali Emiri Kitap Kafe projesi ile gençlere yönelik çalışmalar yapıyoruz. İçinde gezilerin, kahvaltıların, kitap kafenin olduğu, gençlik ve spor bakanlığımız ile iş birliği içinde yaptığımız bir çalışma. Kitap kafeye öğrenciler gelir, araştırma yaparlar, bir aylığına kitap emaneten alabilirler, çay, kahve gibi ikramlarımız var gençlere. Her geçen gün ilgi daha da artıyor elhemdulillah.
Eyüphan Kaya: Ensar Vakfı'nın nihayi amacı nedir?
Mehmet Gözü: Nihayi amacı Rizayı ilahiyi elde etmek için gönüllü olarak yola çıkmak, bu minvalde çaba sarf etmektir. Dünyada İslami değerleri insanlarla paylaşmaktır. İmam Hatip öğrencilerine, Din Kültürü ve İlahiyat öğrencilerine değerler eğitimi alanında bilgi vermektir. Ensar Vakfı ilk olarak “Değerler Eğitimi” projesini Milli Eğitim'e sunan vakıftır.
Eyüphan Kaya: Şehrimizin manevi durumu nasıl gidiyor? İslam’ı sahabelerden öğrenmiş bu tabiin kentinde insanlığı hakka davet etmek için ne yapmak lazım, geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Mehmet Gözü: Evvela umudumuzu yitirmememiz lazım. Biz karanlıklar içinde olsak da geleceğimiz aydınlıktır. Cehennemde olsak da sonrası cennettir, bu günümüz dünümüzden daha iyidir. Fakat sosyal hadiseler, yapımı da yıkımı da bina gibi değildir. Diyarbakır tahribatı çeyrek asır, yarım asırlık asırlık sorunlarıdır. Dünya şehrimizle uğraşıyor, bu gün öyle bir duruma geldik ki devletin istihbaratı dahi şehrimizle uğraşan, bu şehre göz diken insanların sasısını kanaatimce bilmiyor, inanıyorum ki şu anda Diyarbakır’a ekilen tohumlar inşallah yarın meyvesini verecektir, inşallah yakın zamanda Diyarbakır gençliği aslına dönecek, inanç ve kültürleriyle selamlaşacaktır. Gençlerimize gelince panel ve konferanslarla olmuyor. Bunlarla bir arada olmamız lazım, kahvelerde, kafelerde, spor alanlarında, çarşı pazarda olmamız lazımdır diye düşünüyorum.
Eyüphan Kaya: Bize zaman ayırdığınız için size teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
Mehmet Gözü: Kamuoyuna kendimizi tanıma fırsatını verdiğiniz için biz de size teşekkür ediyoruz.