Ensar Vakfı'nın da aralarında yer aldığı, üç yüze yakın STK'dan oluşan olduğu Milli İrade Platformu'nun Muğla'da yargılanan vatan hainlerine karşı basın bildirisi:
Basın Açıklaması (9 Mart 2017 – Muğla)
Değerli Basın Mensupları…
15 Temmuz 2016 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetleri içine gizlenmiş asker kılığındaki bir grup Fetullahçı terörist, Cumhurbaşkanımıza, seçilmiş Hükümete, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve aziz milletimize yönelik kanlı bir darbe girişiminde bulundular.
Önce Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları rehin alındı.
Milli İstihbarat Teşkilatı’na, Özel Harekat Daire Başkanlığı’na ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne havadan saldırı yapılarak çok sayıda kahramanımız şehit edildi.
İstanbul’da Boğaz Köprüsü, Valilik gibi kurumlar; Ankara’da TRT, TÜRKSAT gibi kurumlar yine havadan bombalandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, içinde Meclis Başkanımız, Bakanlarımız ve her partiden milletvekillerimizin bulunduğu bir esnada, uçak ve helikopterlerle bombalandı.
İstanbul ve Ankara’da, uçaklar ve helikopterler, darbeyi durdurmak için sokağa çıkmış kahraman halkın üzerine kalleşçe bomba yağdırdı; çok sayıda vatandaşımız şehit edildi.
Kuşkusuz, darbe girişimi de, Meclis’in bombalanması da, halka ateş açılması da korkunç, alçakça, kalleşçe eylemlerdir.
Ancak, darbenin en alçak, en adice ve kalleş safhası, burada, Muğla’da, Marmaris’te yaşandı.
15 Temmuz gecesi, bir grup Fetullahçı terörist, o esnada ailesiyle birlikte Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı derdest etmek amacıyla yola çıktılar.
Cumhurbaşkanımız, Marmaris’te bulunduğu otelde, önce televizyon kanallarına bağlanarak, halkını darbeyi durdurmak için sokağa davet etti.
Ardından, “ölümüne, ölümüne” diyerek, bütün tehlikeleri göze alarak, kefenini giyerek, İstanbul’a, kendisini bekleyen kalabalıklarla kucaklaşmak için yola çıktı.
Allah’a hamdolsun, Sayın Cumhurbaşkanımızı derdest etmek için yola çıkan teröristler, o ve ailesinin bulunduğu otele, Cumhurbaşkanımız ayrıldıktan sonra ulaşabildiler.
Teröristbaşı Fetullah Gülen’in haşhaşi teröristleri Cumhurbaşkanımızın ayrıldığı otele korkakça bir saldırıda bulundular.
Bu saldırıda, Cumhurbaşkanlığı koruma polislerinden MEHMET ÇETİN ve Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü personeli, Polis Memuru CENGİZ EKER kahramanca şehit düştüler.
Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz; ailelerinin, yakınlarının başı sa- ğolsun diyoruz.
Teröristler, istediklerini elde edemeyince, tam da Fetullahçılara yaraşır biçimde korkakça kaçtılar.
Güvenlik birimlerimizin özverili operasyonları sayesinde bu teröristler yakalandılar, hukuka teslim edildiler.
Şu anda da, bu teröristler, Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’ne yargılanıyorlar.
Türkiye genelinde faaliyet gösteren yüzlerce derneğin ve vakfın çatı kuruluşu olan Milli İrade Platformu olarak, milli iradeye yönelik bu suikast girişiminin mahkeme safhasını yakından takip ediyoruz.
Türkiye’nin bağımsız mahkemeleri hiç kuşkusuz Anayasa ve yasalar çerçevesinde yargılama sürecini tamamlayacak ve kararını verecektir.
Ancak, biz, Milli İrade Platformu olarak, bu mahkeme sürecinin ve bu yargılamanın Türkiye açısından, milletimiz açısından ve milli irade açısından tarihi öneme haiz olduğunu düşünüyor, tarihe tanıklık etmek üzere, mağdurlara moral vermek üzere burada bulunuyoruz.
Milli İrade Platformu olarak, şu hususu burada özellikle vurgulamak isteriz:
Sayın Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan, uzun siyaset mücadelesinde, bütün engellemelere rağmen, büyük bir hassasiyetle hukuk içinde kalmış, Anayasa ve yasalar çerçevesinde mücadelesini vermiştir.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar, bulunduğu her makama, üstlendiği her göreve seçimle gelmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 2014 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin seçimle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanı olmuştur.
Cumhurbaşkanımıza yönelik bu suikast girişimi, kuşkusuz, sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına değil, onu seçerek o vazifeye getirenlere ve onun temsil ettiği 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yönelik bir girişimdir.
Dolayısıyla bu darbe ve bu suikast girişimi, bize yapılmış, millete yapılmış, milli iradeye yapılmış kalleşçe bir saldırıdır.
Bizim 15 Temmuz gecesini unutmamız mümkün değildir.
15 Temmuz’da yapılan hain saldırıyı da, bu saldırıya karşı gösterilen kahramanlığı da, asırlar boyunca, nesilden nesile, hem bir ibret hikâyesi, hem de bir kahramanlık destanı olarak anlatacağımız herkes tarafından bilinmelidir.
Bu noktadan hareketle, Muğla’da görülmekte olan davayı da çok yakından takip edeceğiz.
Bu ihanetin içinde yer alanlar, hiç kuşkusuz, ebediyyen bu suçlarının cezalarını çekecek, son nefeslerine kadar alınlarındaki hain damgasını taşıyacaklardır.
Sanıkların, duruşmalar sırasında son derece pişkince tavırlar sergilemeleri, akıbetlerini değiştirmeyecektir.
Kimi ülkelerin, bu alçak teröristleri koruması, kollaması, bunlara kucak açması da teröristleri hiç ümitlendirmesin.
Türkiye Cumhuriyeti, 80 milyon vatandaşıyla bu ihanet girişimini lanetlemiştir.
Türk askeri üniformasını taşıyanların, darbe girişiminde bulunmalarından daha vahimi, başta Yunanistan olmak üzere bir takım ülkelere sığınmış olmalarıdır.
Bu ayıp, bu kara leke, hem tutuklu teröristlerin, hem firari teröristlerin, hem de Yunanistan’a ve diğer ülkelere kaçan ve sığınan teröristlerin peşini asla bırakmayacaktır.
Uluslararası odakların kuklası olan Fetullah Gülen’in verdiği haşhaşın etkisi bir süre sonra geçecek, bu teröristler er ya da geç, ihanetlerinin farkına varacaklardır.
Şu da bilinmelidir ki, bu teröristler için, hiçbir şart altında asla kurtuluş yoktur.
Bu teröristlerin yargılanması ve en ağır cezaya çarptırılmaları, Türkiye için, bizim için, bir bağımsızlık meselesidir.
Bu hainlerin, bu katillerin, çarptırıldıkları cezayı çekerken de her nefeslerinde enselerinde olacağımızı özellikle ifade ediyoruz.
Halkımıza, Meclisimize ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a saldıran katil sürüsünün vicdan gibi, akıl gibi, insaf ve iman gibi duygularının Fetullah Gülen tarafından gasp edildiği görülmektedir.
Sanıkların pişkinliği hiç kimseyi üzmesin, hiç kimseyi umutsuzluğa sevk etmesin.
Sanıkların pişkinliği, Türkiye’nin hiçbir düşmanına da umut vermesin.
80 milyon, onlarla birlikte bütün dost ve kardeş milletler, bu davanın gayri resmi müştekisi ve müdahilidir.
Millete silah doğrultan alçakların cezalandırılmalarını büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz.
İnanıyoruz ki, bu mahkemeden çıkacak karar, herkesin yüreğini soğutacak, milli iradeye güç katacak, aklının ucundan darbe geçen herkese de ibret olacak bir korku salacaktır.
Türkiye sahipsiz değildir.
Milli irade sahipsiz değildir.
Darbeler dönemi artık sona ermiştir.
Darbeye yeltenecek, milli iradeye el uzatacak herkesin akıbeti bugün burada yargılanan sanıkların akıbeti gibi olacaktır.
Bu ülkede artık Yassıada’nın hukuk dışı, düzmece mahkemeleri değil, bağımsız mahkemeler işbaşındadır.
İnanıyoruz ki, bu mahkemeden çıkacak karar, kamuoyunun da, şehit ailelerinin de gönüllerini bir nebze olsun ferahlatacaktır.
Ancak, asıl önemlisi, bu mahkemeden çıkacak karar, katillerin, hainlerin, alçak teröristlerin dünyalarını da son nefeslerine kadar karartacaktır.
Türkiye yargısına yürekten inanıyor ve güveniyoruz.
Milli İrade Platformu olarak, hem bu mahkemenin, hem de darbe girişimiyle ilgili diğer yargı süreçlerinin takipçisi olacağımızı ifade ediyor, katıldığınız için hepinizi saygıyla selamlıyoruz.
Kaynak: http://milliiradeplatformu.com/direnis-devam-ediyor-davamizin-arkasindayiz