Ensar Vakfı Eyüp Şubesinin Kasım ayı Konferans konuğu 24.Dönem Milletvekili, Eğitimci, İş Adamı, Sosyal Aktivist, Yeni Medeniyet Stratejik Düşünce Hareketi Başkanı Cuma İÇTEN'di.
İÇTEN, 'Yeni Küresel Stratejiler ve Türkiye'nin Konumu!' konulu konuşmasında, Türkiye'nin doğu ve güneydoğu bölgeleri üzerinden 100 yıldır yapılan planları ve oynanan derinlikli oyunları tarihi arka planlarıyla birlikte analiz etti.Ensar Vakfı Eyüp Şubesi salonunda yapılan ve başta Ensar Vakfı Eyüp Şubesi Yönetimi olmak üzere Eyüp'teki STK başkanlarının ve Ensar Vakfı dostlarının fevkalade bir katılım sağladığı programda İÇTEN, "DAİŞ'e katılanların büyük bir kısmı İngiltere'den ve diğer Avrupa ülkelerinden olmasının ülkemiz ve yakın komşularımız üzerinde oynanan kirli oyunların kimin tarafından ve ne amaçla oynandığını ortaya koymaktadır" dedi. Belli başlı bazı batılı güçlerin Müslüman dünyasının abisi pozisyonunda olan Türkiye'yi zor durumda bırakmak için önce 17-25 aralık denemesi yaptıklarını ve o tutmayınca 15 temmuzda darbe girişiminde bulunduklarını ve bunun için ise dahili maşa olarakta Fetöyü ve Fetöcüleri istihdam ettiklerini, darbe girişiminde de başarılı olamayınca yeni bir strateji olarak ekonomik açıdan Türkiye'yi boğmak için bir planlamanın uygulamaya sokulduğunu belirtti. Bunun yanında İÇTEN konuşmasında, terimlerin yerli yerince kullanılması gerektiğini, mesela PKK'nın Bölücü Terör Örgütü(B.T.Ö) olarak ifade edilmesinin daha doğru olacağının önemine de değindi.Harici düşmanların son yıl ve aylarda spesifik olarak 3 şeye savaş açtığını ; 1.sinin RTE, 2.sinin Ak Parti ve 3.sünün de Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğunu ama ana hedefin de Türkiye Cumhuriyeti devletini dizginlemek olduğunu belirtti.Yapılan tüm strateji ve planlamalara rağmen hiç bir zaman Türkiye'nin Suriye gibi olmayacağını, zira Türkiye'nin karışmasının Avrupanın da karışması anlamına geleceğinden, uzun vadeli ulusal çıkarlarını çok iyi düşünen ve planlayan Avrupa ülkelerinin buna izin vermeyeceğini ifade etti. Son günlerde bölücü terör örgütüyle ilintili HDP'li belediye başkanları ve milletvekillerinin içeriye alınıp yargılanmalarının eldeki veriler doğultusunda tamamen anayasal çerçevede yapıldığını, yerinde ve hakkaniyetli bir sürecin işlediğini ifade etti. Bu minvalde, tutuklamalara karşılık olarakta bölge halkının büyük oranda sessiz kalması ve bu duruşuyla da devletin yanında yer aldığını açıkça göstermesinin manidar olduğunu belirtti. Katılımcıların dikkatle dinledikleri program soru cevap faslıyla sona erdi.