‘Müslümanların Kudüs İmtihanı’ konulu panel dün Çorum’da gerçekleşti.
Ensar Vakfı Çorum Şubesi, Cihannüma Derneği, Yeryüzü Adalet ve İnsan Hakları Derneği (YAİDER) ile Yeryüzü Avukatları Derneği (YAD), İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı Çorum Şubesi, Türkiye Gençlik Vakfı, Çorum İmam Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği, Hitit Akademi Derneği ve Derman Derneği’ninişbirliğinde düzenlenen panelde, Müslümanlar’ın ilk kıblesinin içinde bulunduğu durum ele alındı. Düzenlenen programa Çorum halkı büyük ilgi gösterdi.
Hitit Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Cihannüma Derneği Çorum Temsilcisi Halil İbrahim Aşgın’ın moderatörlüğündeki panelde YAD Genel Başkanı Av. Cavit Tatlı ve YAİDER Genel Başkanı Av. Yasin Kayacı konuşmacı olarak yer aldı.
Turgut Özal İş Merkezi Belediye Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa bazı daire amirleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Çorum Belediyesi Prof. Dr. Hayrettin Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Hayri Yıldırım’ın sunuculuğunu üstlendiği program, Hafız Ceyhun Kayretli’nin Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.
‘GÖNÜL COĞRAFYAMIZ İSRAİL ZULMÜ ALTINDA İNLİYOR’
Panelin açış konuşmasını Düzenleme Kurulu adına Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı Erol Kavuncu yaptı.
“Gönül coğrafyamız, siyonist İsrail’in zulmü altında inliyor” diyen Erol Kavuncu, Kudüs’te yaşanan ‘ezan yasağı’ girişimine dikkat çekti.
Karanlığın en koyu olduğu anın, aydınlığın en yakın olduğu zamanı simgelediğini hatırlatan Kavuncu, ümmet şuuruyla hareket edilmesi halinde yeni zaferlerin yakın olduğuna işaret etti.
Kavuncu, panelin organizasyonunda emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
AŞGIN: ‘KUDÜS, MÜSLÜMANLARIN İMTİHANI’
Cihannüma Derneği Çorum Temsilcisi Halil İbrahim Aşgın, Kudüs’ün İslâm âleminin imtihanlarından birisi olduğunu söyledi.
Siyonist İsrail’in başta Türkiye ve Ortadoğu olmak üzere tüm İslâm coğrafyası için büyük bir tehdit olduğuna dikkat çeken Halil İbrahim Aşgın, “Siyonizm tehlikesini Türkiye’de en fazla gündeme getiren isim Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızdı” dedi.
‘Müslümanların Kudüs İmtihanı’ konulu panelin moderatörlüğünü üstlenen Aşgın, 15 Temmuz darbe girişimi ile Ortadoğu’da yaşanan pek çok olumsuz gelişmenin siyonizmin emelleri doğrultusunda planlanarak hayata geçirildiğine işaret etti.
“Gündemimiz Kudüs olmalı” diyen Aşgın, Müslümanlar için hak-batıl mücadelesi anlamı taşıyan bu konuda daima duyarlı olması gerektiğini sözlerine ekledi.
TATLI: ‘KUDÜS’LE OLAN BAĞIMIZI UNUTMAMALIYIZ’
YAD Genel Başkanı hemşehrimiz Av. Cavit Tatlı, ilk kıblemiz Kudüs’te Müslüman ailelerin çocuklarının yaşadığı sorunları anlattı.
‘Kaybolan Çocukluk ve Hiçe Sayılan Hukuk’ başlıklı sunumunda Mescid-i Aksa ve çevresindeki yapılarla ilgili bilgiler de veren Cavit Tatlı, İsrail’in Müslümanlar üzerindeki oyunlarına dikkat çekti.
“Kudüs’le olan bağlarımızı unutmamalıyız” diyen Tatlı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Kudüs’ün neresine bakarsanız bakın, orada Osmanlı eserlerini görürsünüz. Yahudiler’in gerçekleştirdiği tüm tahribata rağmen hala ecdadın izlerini Kudüs’ten silebilmiş değiller. Oradaki herşeyle bir bağımız var ama ne yazık ki bizler o bağı unutmuşuz.
İsrail, Mescid-i Aksa’yı Müslümanlar’dan izole etmek için herşeyi yapıyor. Oradaki Müslümanlar da zamanlarını vakfederek, ilim halkalarıyla Mescid-i Aksa’yı müdafaa ediyorlar. Siyonistler Kudüs’teki herşeyi bölüyorlar. Ümmeti bölmek için de türlü yola başvuran İsrail, oradaki insanları 4 ayrı gruba ayırmış. Kudüs’te ikamet eden halk, Batı Şeria halkı, 1948 halkı ve Gazze halkı bu grupları oluşturuyor.
Yahudiler’in Müslümanlar’a yutturduğu birkaç yalana da dikkat çekmek istiyorum. Bunlardan biri Filistinler’in topraklarını para karşılığında sattıkları yalanı. Bu bilgi doğru olsaydı 5 milyondan fazla mültecinin Ürdün’de ne işi var? Kudüs’teki Müslümanlar’a bugün de milyonlarca dolar teklif ettikleri halde onlar tüm zulümlere maruz kalmayı göze alıp evlerini terketmiyorlar. Evleri başlarına yıkılsa dahi harabenin üzerine çadır kurup topraklarını savunuyorlar. Yahudiler, yalanlarıyla Türkler ile Araplar’ı birbirine düşürmeyi de başarmış ne yazık ki. Araplar’ın Osmanlı’nın son dönemlerinde Türkler’i arkadan vurdukları da bir yalan. Böylece bilinçli olarak ümmet bağını zedeleyerek Müslümanlar’ı birbirinden koparmaya çalışmışlar.
20 Kasım 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair bir sözleşme var. Türkiye ve İsrail de bu sözleşmeye imza atmış. Bu sözleşmeye göre 18 yaşına kadar her birey çocuk sayıldığından hukuk önünde de böyle muamele görmesi gerekiyor. Ancak İsrail, Filistinli çocukları gözaltına alıp hukuk dışı uygulama ve işkenceler uyguluyor. Kudüs’te gerçekleştirdiğimiz incelemelerde çok sayıda aile ve çocuğun bu şekilde mağdur edildiğine bizzat şahit olduk. Tüm bu baskı zulme rağmen parmaklıklar arkasından yeni Selahaddinler çıkmaya hazırlanıyor.”
KAYACI: ‘ÜMMETSEK GEREĞİNİ YAPALIM’
YAİDER Genel Başkanı Av. Yasin Kayacı, İsrail tarafından Kudüs’te inşaa edilen ‘Utanç Duvarı’ ve yıkımları anlattı.
Yasin Kayacı, ‘Kudüs’teki Hak İhlalleri ve Hiçe Sayılan Hukuk’ başlıklı sunumunda Filistin halkının maruz kaldığı zulmü gözler önüne serdi.
“Yaklaşık 99 yıldır Filistin’de işgal ve zulüm devam ediyor” diyen Kayacı, İsrail kurulduğu günden bu yana Müslümanlar’ın büyük bir mağduriyet yaşadığını söyledi.
Filistin’deki araştırmalarıyla ilgili gözlemlerinden bahsederek Müslüman halkın yaşadığı çileye dikkat çeken Kayacı, şöyle konuştu:
“İsrail tarafından Kudüs’te 760 kilometrelik bir duvar inşaa ediliyor. 2002 yılında başlayan duvar inşaasının yüzde 65’i tamamlanmış durumda. 8-10 metre yüksekliğindeki bu duvar Kudüs’ün içine kadar girmiş durumda. Utanç Duvarı olarak isimlendirdiğimiz bu yapı Kudüs’teki Müslümanlar’ın dini, ticari, sosyal hayatının yanı sıra eğitim, sağlık, tarım başta olmak üzere pek çok alanda engel oluşturarak şehri adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürmüş. 500 bin insan bu duvardan olumsuz etkileniyor. Filistin halkı için bir zulüm ve işkence teşkil eden bu duvar aileleri dahi birbirinden ayırıyor.
Yahudi yerleşimciler için oluşturulan konut alanları nedeniyle Filistinliler’in mülkiyet hakkına yönelik tecavüzler yaşanıyor. Yapılan hukuksuz yıkım uygulamaları nedeniyle pek çok Filistinli evinden, ocağından oluyor. Kudüs’te yaşayan Filistin halkının Müslümanlar’a karşı da sitemleri var ve ‘Tüm bunlar yaşanırken siz neredesiniz?’ diye soruyorlar.”
Avukatlar olarak Kudüs’te yaşanan drama seyirci kalmama adına bir takım hukuki ve rehabilite edici çalışmalar yaptıklarını anlatan YAİDER Genel Başkanı Kayacı, “Eğer ümmet olarak Filistin’e yönelmezsek, inancımızın gereğini yapmazsak, Müslüman kardeşlerimizle ilgilenmezsek Cenab-ı Hakk bunun hesabını hepimizden sorar. Ümmetsek, gereğini yapalım. Kudüs imtihanını kaybetmemek için mücadeleye destek verelim” dedi.
Kudüs’le ilgili sinevizyon gösterilerinin de yer aldığı panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.