Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan 26 Şubat Cuma günü Ataşehir Sheraton Otel’de Ensar Vakfı tarafından düzenlenen "Ensar Gönüllüleri Buluşması"na katıldı.
Kuran'ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Yasemin Darbaz Karaca ve Hatice Akıncı Yılmaz davetlileri birer selamlama konuşması ile karşıladılar.
Kendisine söz verilen Emine Erdoğan konuşmasında, vakıf bünyesindeki "Ensar Gönüllüleri" oluşumun hayırlara vesile olmasını diledi. Bu oluşuma gençlerin öncülük etmesinden de duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, bunun, 30 yıllık emeklerin boşa gitmediğini, bu topraklara sağlam tohumlar ekildiğini gösterdiğini vurguladı.
Gençliğin dinamizmi ve tecrübe birlikte hareket etmeli
Gençlerin yeni bir yola çıkarken, bu işin emektarlarını da bu oluşumun bir parçası kılmaları ve büyüklerin tecrübelerine başvurmalarından memnuniyet duyduğunu anlatan Erdoğan, "İki, hatta üç kuşağın mensuplarını burada görüyorum. Gençlerin dinamizmiyle, büyüklerin tecrübesinin harmanlanması, hiç şüphesiz ki, geleceğimizin teminatı olacaktır. Bu vesileyle, Ensar Vakfı'nın kuruluşundan bu yana, bu hizmete emeği geçen herkesi hayırla yâd etmek istiyorum. Merhum Ahmet Şişman Beyefendi başta olmak üzere, hayatını Ensar hizmetine adayan ve bu yolda rahmana kavuşan tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyorum" diye konuştu.
28 Şubat’ın yaraları sarılıyor
“Ben bu ülkede Kürt, Ermeni, Laz, Çerkez meselesi olduğunu düşünmüyorum. Bu ülkede bizi parçalamak isteyen bazı şer odakları sorunu vardır. Bunu da yeniden birbirimize tutunarak çözeceğiz.” Diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat, bugün acı bir hatıra olarak tarihe gömülmüşse, bunda güçlü siyasi irade kadar vakıf ve derneklerin de payı büyüktür.”
Geçmişteki acı tecrübelere değinen Emine Erdoğan, bugünlere kolay gelinmediğini, millet olarak nice badireler atlatıldığını söyledi.
Emine Erdoğan, iki gün sonra yıl dönümünün yaşanacağı 28 Şubat'ın, herkesin hayatına acı biçimde dokunduğuna dikkati çekerek, "Ruhlarımızda derin izler bıraktı. Çoğu genç kızımızın üniversite eğitimi yarım kaldı, pek çoğu mesleğini terk etti. Fakat her kış bir bahara gebedir. Şimdi 28 Şubat'ın yaraları sarılıyor. Eğitim hayatını tamamlayamayan nice kardeşimiz, evlatlarıyla üniversitelere giderek kayıplarını telafi etmeye çalışıyor. Bin yıl sürecek denen 28 Şubat, bugün acı bir hatıra olarak tarihe gömülmüşse, bunda güçlü siyasi irade kadar vakıf ve derneklerimizin de payı büyüktür" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, bugünlere gelinmesinde sivil toplum kuruluşlarının dayanışmasının büyük katkısı olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz. Bin bir rengin iç içe geçtiği bir ebru gibi, bu topraklar üzerinde birlikte, kardeşçe yaşama ufkumuz, ne yazık ki terörün gölgesinde kalmakta. Şehitler veriyoruz. Bu vesileyle, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yavrularına, eşlerine sabırlar niyaz ediyorum. Allah memleketimizi huzur ve selamet günlerine yeniden kavuştursun. İnanıyorum ki, kavli dualarımızı fiili dualarla da desteklersek, huzura ve sükûna daha çabuk ereceğiz. Bulunduğumuz coğrafyanın hakkını vermek, tarihimizden aldığımız güçle bu milli mücadeleyi sabırla sürdürmek durumundayız. Bu süreç zarfında, Ensar Vakfı gibi, milletimizin manevi dinamiklerini hep diri tutan, gençlerimizi değerler eğitimi konusunda güçlendiren gayretlerin artmasına ihtiyacımız var."
Artık iradesi elinden alınmış bir ülkede yaşamıyoruz
Türkiye'nin son 13 yılda elde ettiği kazanımları sağlamlaştırmak için, "Ensar gençliğini" artık yepyeni meseleler ve sorumluluklar beklediğini ifade eden Emine Erdoğan, her şeyden önce, yeni neslin sağlam değerlerle yetişmesine azami gayret gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Emine Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Hazreti Ali'nin dediği gibi, 'onları kendi zamanımıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirmek' durumundayız. Bunu yaparken de zamanın icapları ile geleneksel değerleri çok iyi sentezlemeli, gençlerimizi sağlam bir irade ve dava şuuru ile donatmalıyız. Artık eskisi gibi iradesi elinden alınmış bir ülkede yaşamıyoruz. Özgün ve özgür bir dünya tasavvuru olan bu ülkenin, dirayetli, imanlı ve aydın gençlere ihtiyacı var. Ensar Gönüllüleri'nin, vakıf bünyesindeki Değerler Eğitim Merkezi'nin teorik birikimini çok iyi değerlendireceğine inanıyorum. Umuyorum ki, bu birikim somut projelere dönüşerek, bu sahada hissedilir bir fark meydana getirir. Bu ülkenin statükolarına karşı bir savaşa girdik ve millet olarak kazandık. Şimdi bu etkin mücadeleyi, küresel güçlerin topraklarımız üzerindeki niyetlerine karşı sürdürmek durumundayız. Ben bu ülkede Kürt, Ermeni, Laz, Çerkez meselesi olduğunu düşünmüyorum. Bu ülkede bizi parçalamak isteyen bazı şer odakları sorunu vardır. Bunu da düştüğümüz yerden kalkarak, halklar olarak yeniden birbirimize tutunarak çözeceğiz."
Türkiye, dünyanın en cömert ülkesi
Türkiye'nin 2,7 milyondan fazla Suriyeli ve Iraklı'ya ev sahipliği yaptığını da hatırlatan Erdoğan, devletin, sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle bu ağır yüke 5 yıldır omuz verildiğini anlattı.
"Öyle ki, ülkemize sığınan mülteci kardeşlerimiz, artık hayatımızın bir parçası oldu. Komşumuz, çocuğumuzun arkadaşı haline geldi" diyen Erdoğan, Türkiye'de 620 bin eğitim çağında Suriyeli çocuk bulunduğunu, bir neslin bu topraklarda yetişeceğini kaydetti.
Emine Erdoğan, "Barış zamanında yapamadığımız kaynaşma, savaşın tüm çetin şartlarına rağmen bu dönemde yapılabilir. Ensar Vakfı'nın da ismiyle müsemma olarak, Ensar ruhuyla onlara kucak açıyor olmasından büyük memnuniyet duydum. İnsana yaptığımız yatırım, hiç boşa gitmeyecek, en karlı yatırımdır. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanlık adına, kardeşlik ülkesine ektiğimiz her tohum, gelecekte bu coğrafyayı zenginleştirecek taze filizler olacaktır. Dünyada çok fazla acı var. Ama önemli olan, onları duyacak bir kulağa sahip olmak. Çok şükür ki, Türkiye bu konuda dünyanın en duyarlı ülkelerinden. Mazlum ve mağdurlara kapımızı açmakla kalmıyor, 160'dan fazla ülkeye götürdüğümüz insani yardımla, 'dünyanın en cömert ülkesi' sıfatını taşıyoruz. Gayrisafi milli hasılası bizden çok daha fazla olan nice ülke, bizim gerimizde kalıyor. Bu hepimiz için büyük bir gurur vesilesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada ülkelerin birçok sorunla mücadele ederken Türkiye'nin dimdik ayakta olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Coğrafyamız bu kadar çok sorunla mücadele ederken, Türkiye güçlü iradesiyle hala dimdik ayaktaysa, bunu, insani duruşun getirdiği berekete, masum ve mazlumların dualarına borçluyuz" dedi.
Ruhlara nefes aldıracak tek şey sanat
Şiddet dolu bir dünyada ruhlara nefes aldıracak tek şeyin sanat olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, Ensar Gönüllüleri'nin sanat alanında da hedefleri olduğunu memnuniyetle öğrendiğini söyledi.
Sanatın, ruh için en güzel terbiye aracı olduğunu, zulme, adaletsizliğe ve bayağılıklara karşı ruhu dayanıklı kıldığını, hislerin ve davranışların yücelmesini sağladığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Düşünebilen, toplumu anlayabilen bir nesil ancak sanat eğitimi ile mümkündür. Bu nedenle, çok isabetli bir kararla sanata olan desteği artırmalı, çocuklarımızı musikiden görsel sanatlara, edebiyattan klasik sanatlara yatkın biçimde yetiştirmeliyiz. Her birinin, kabiliyeti olan bir alanda kendini geliştirmesine fırsatlar sunmalıyız. Dün, Türkiye bu kadar güçlü değilken, samimiyetle çıktığımız yolda yeni bir ülke inşa ettik. Bugün, ülkemiz bu kadar ilerlemişken daha iyisini yapabiliriz. Yeter ki, azmimizi, birlik ve beraberlik şuurumuzu kaybetmeyelim, niyetlerimizi sahih tutalım."
Ensar Vakfı’nda kadınlar daha çok görev almalı
Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Yasemin Darbaz Karaca, vakıfta kadınların daha çok görev alması istediklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğum günü olduğunu hatırlatan Karaca, "Bugün Vakfımıza özel ilgi gösteren, kadınların sivil toplum kuruluşlarında ve siyasette daha aktif rol alması için gayret gösteren, bizzat çaba harcayan Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin doğum günü. Allah'tan kendisine hayırlı sağlıklı uzun bir ömür diliyoruz. Başta milletimizin sonra da ailesinin başından Allah eksik etmesin" dedi.
Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Hatice Akıncı Yılmaz da kadınların vakfa olan desteğinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Yasemin Darbaz Karaca ve Hatice Akıncı Yılmaz, günün anısına Emine Erdoğan'a bir tablo hediye etti. Ardından Ensar Gönüllüleri buluşması Karaca ve Yılmaz'ın bilgilendirme sunumları ile devam etti.