Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in konuşmacı olarak katıldığı Ensar Vakfı Şubeleri 2015 Büyük Türkiye Buluşması'nın ikinci oturuma ulusal basın büyük ilgi gösterdi. Besmele ve dua ile konuşmasına başlayan Başkan Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığı ve STK İlişkileri" üzerine Medeniyet ve Kültür çerçevesinde; Asr'ı Saadet'ten Semerkand'a, Endülüst'ten Osmanlıya, Latin Amerika'dan Afrika İslam Medeniyetine günümüz üzerinden bir analizle katılımcılara aydınlatıcı bir sunumda bulundu.
Başkan Görmez, İslam dini ile coğrafyasının ve tüm Müslümanların tarihin en zor süreçlerinden geçtiğini belirtti ve konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Tarihte Müslümanların tüm insanlığın yüz akı olan medeniyetler kurduğuna dikkati çeken Başkan Görmez, bunların tarihsel süreçte bir bir çöktüğünü ve yok olduğunu anlattı.
“Müslümanlar Endülüs’te 8 asır insanlığa ışık saçtı.”
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Müslümanların Endülüs'te 8 asır insanlığa ışık saçtığını, dünyanın en parlak medeniyetini kurduğunu dile getirerek, ilimde, fikirde ve düşüncede adeta bir sıçrama yaşattıklarını söyledi.
Avrupa'nın göbeğinde İspanya'da, Gırnata'da, Kurtuba'da, Marsilya'da hâkim olan Endülüs medeniyetinin 8 asırlık hakimiyetten sonra yok olduğunu ifade eden Başkan Görmez, her Müslümanın, bu medeniyetin nasıl ve neden yok olduğu üzerinde durarak bundan ibret alması gerektiğini anlattı.
Başkan Görmez, Maveraünnehir'de de Müslümanların büyük bir medeniyet kurduğunu, birçok ilim adamının bu medeniyet alanında yetiştiğini dile getirerek,"Bugün bizim, çocuklarımıza 'Endülüs Medeniyeti nasıl yok oldu? Maveraünnehir Medeniyeti nasıl yok oldu? diye anlatmamız lazım. Nasıl yok oldu? Yine ihtilafa düştüler, basit meselelerden dolayı kavga ettiler" dedi.
"O tali yollar koca Osmanlı'nın yıkılışında kullanılan en büyük alet oldu."
Konuşmasında Hz. Muhammed'in bir hadisine de atıfta bulunan Başkan Görmez, şunları söyledi:
"Allah Resulü, bir gün eline bir hurma çubuğu almıştı, oturdu yere, şöyle uzun bir çizgi çizdi. Sonra o çizgiden ayrılan birtakım çizgiler çizdi. Allah Resulü kum üzerine ümmetine mesaj vermek üzere hurma çubuğuyla büyük bir çizgi çizdi ve ashabına, 'Burası İslamın ana yoludur' dedi. 'Bu yoldan zaman içerisinde ayrılacak tali yollar olacaktır' dedi. 'Sizi bu ana yol üzerinde bırakıyorum, bu tali yollara sapmayın, hele hele bu yolların ana yolu işgal etmesine izin vermeyin' dedi. İşte bu yüzyılın başında Hicaz bölgesinde o tali yollar ihdas edildi. Bugün Müslümanlar olarak, biz o günlerde ihdas edilen o tali yolların acılarını çekiyoruz. O tali yolların getirdiği yanlışların hesabını çekiyoruz. Çünkü o tali yollar ana yolu işgal etmek üzere kuruldu. Kimisinin selefilik dediği, kimisinin başka isimlerle andığı, ne olursa olsun, bütün bunlar ana yoldan ayrılan tali yollardır. O tali yollar koca Osmanlı Devleti’nin yıkılışında kullanılan en büyük alet oldu."
“Irak ve Şam'da sadece insanlar katledilmedi, tarih boyunca inşa ettiğimiz o büyük medeniyet yok oldu.”
Ortadoğu'daki Körfez Savaşları, İran-Irak savaşı, Irak'ın işgali ve Suriye'deki savaş nedeniyle yaşanan acıların, bu bölgelerde Hz. Muhammed'den bu yana kurulan, âlimlerin, büyük insanların oluşturdukları o medeniyetlerin yerle yeksan olmasına yol açtığına işaret eden Başkan Görmez, "Irak ve Şam'da sadece insanlar katledilmedi, tarih boyunca burada inşa ettiğimiz o büyük medeniyet yok oldu. O büyük medeniyeti yok ettiler" diye konuştu.
“Yıkılan medeniyetleri yeniden ayağa kaldırma potansiyeline sahip tek bir coğrafya kaldı. O da Anadolu İslam coğrafyasıdır.”
Sömürgelerle Afrika'da kurulan medeniyetin de ortadan kaldırıldığını anlatan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şu değerlendirmede bulundu:
"Daha dün hep birlikte Mali'de, İslam adına işlenen o büyük cinayetleri izlerken her birimizin hafızasından mutlaka Timbuktu geçmiştir. Timbuktu halen Mali'de İslam’ın en büyük eserlerini bağrında bulunduran büyük yazmalar kütüphanesinin olduğu şehirdir. Orada ne muhteşem medeniyet eserleri ortaya çıkmıştı. Ama Afrika da yok oldu. Afrika İslam medeniyetini de yok ettiler. Tüm bu dünyalara umut olarak kalan ve yıkılan bu medeniyetleri yeniden hareket geçirerek ayağa kaldırma potansiyeline sahip bir tek coğrafya kaldı. O da Anadolu İslam coğrafyasıdır."
“Son 20-30 yılda katledilen 11 milyon Müslüman var.”
Başkan Görmez, bu topraklarda yaşayan her Müslümanın bunun muhasebesinde bulunarak ve bugüne kadar yapılanları gözden geçirerek gelecek yıllara yönelik projelerini hazırlaması gerektiğini söyleyerek,"Biz sadece kendimizden hesaba çekilmeyeceğiz, aynı zamanda bütün bu dünyalarda bize umut bağlayan insanların da hesabını vereceğiz. Son 20-30 yılda gönül coğrafyamızda, bu coğrafyada katledilen 11 milyon Müslüman var. Tüm bunların hesabını vereceğiz, hep birlikte vereceğiz. Onun için çalışmalarımızı yaparken İslam dünyasının içerisinden geçtiği bu süreçleri daima göz önünde bulundurmamız lazım. Bu tali yollar ana yolu işgal ediyor. Bu tali yolların ana yolu işgal etmesine izin vermememiz lazım. Bunu ilimle, hikmetle, marifetle, güçlü bir eğitimle yaparız."
Ensar Vakfı Şubeleri 2015 Büyük Türkiye Buluşması'nın detayları için tıklayın.