Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Ensar Vakfı nin 28.Geleneksel İftar Programına katıldı.
Programda yaptığı konuşmada gençliğin yozlaştırıldığına dikkat çekerek, "Bakıyorsunuz bir nesil var ki elinde palayla dolaşıyor, silahla dolaşıyor, bakıyorsunuz molotoflarla dolaşıyor. Bunlar bizim neslimiz olamaz. Bu milletin evladı olamaz. Zira Müslüman o kimsedir ki elinden ve dilinden diğer Müslümanlar emindir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ensar Vakfı'nın İstanbul'daki iftar programına katıldı. Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak ile Vakıf Kurucular kurulu üyeleri,Mütevelli Heyeti,İş Adamlari ve davetliler katıldı. İftarın ardından konuşma yapmak üzere kürsüye davet edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde bir imam hatip nesli yetişmesi için vakfınızın çatısı altında gösterilen gayretlerin en yakın şahitlerinden biriyim. Dinini öğrenen ve yaşayan nesiller yetiştirme yolunda verilen bu hizmetin devam etmesini canı gönülden devam etmesini diliyorum. Vakıflarımız ve derneklerimiz bizim en güçlü sivil toplum örgütleri olarak ülkemizin her köşesinde, milletimizin her kesimine çok önemli, çok hayırlı hizmetler veriyor. Bende her Ramazan'da olduğu gibi bu Ramazan'da da kuruluşlarımızın iftarlarına katılıyor, dostlarımızla hasret gideriyorum" dedi.
Vakıf geleneğinin önemine vurgu yapan Erdoğan, "Bilhassa vakıf geleneğimiz Selçuklu ve Osmanlı'dan beri bizim çok önemli sosyal dayanışma ve yardımlaşma olarak kardeşliğimizin en kuvvetli bağını oluşturuyor. Bugün ABD başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesindeki vakıf sistemi bu uygulamamızdan esinlenerek tesis edilmiş ve geliştirilmiştir. Milletin ihtiyaç duyduğu ama devletin yerine getirmediği veya getiremediği hizmetleri ifa eden vakıflarımız bugünde aynı şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Zaten ağır işleyen ve hantal bir yapıya sahip olan devlet mekanizması hele birde yanlış zihniyetlerin eline düştüğünde devletle toplum ve birey arasında devasa bir uçurum ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu bakımdan devlet ne kadar güçlü, devleti yönetenler ne kadar makbul olursa olsun vakıflar başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının önemi hiçbir zaman azalmayacaktır. Özellikle eğitim, sağlık, dayanışma ve yardım gibi alanlardaki vakıf hizmetlerinin teşvikini ve yaygınlaşmasını son derece önemli buluyorum" diye konuştu.
Erdoğan, "Bugün ülkemizde anaokulundan üniversiteye kadar tüm eğitim sistemimizde vakıf okullarımızın çok önemli bir yeri varır. Hatta Ensar Vakfı'mızın imam hatip okullarında yürüttüğü faaliyetleri dikkate aldığımızda devletin eğitim hizmetlerinde de STK'ların ciddi katkılarının olduğunu görüyoruz. Devlet ve vakıflarımızın bu işbirliğini ülkemiz ve milletimiz için büyük bir kazanç olarak görüyorum. Geçmişte bu bütünlüğü bozmaya yönelik çok acı hadiseler yaşadığımızı kesinlikle unutmuş değiliz. 1940'ların tek parti zulmünü asla unutmadık. 1970'lerde dönem dönem baskılarını daha dün gibi hatırlıyoruz. Hele 28 Şubat faciasının sızısını hala yüreklerimizde tüm canlılığıyla yaşıyoruz. Türkiye o karanlık günleri geride bıraktı. 1950'de yürütülen mücadelenin zirvesini geçtiğimiz 12 yılın oluşturduğuna inanıyorum. Bilhassa 28 Şubat dönemindeki haksızlıkların, hukuksuzlukların, mağduriyetlerin giderildiği de bir gerçek. İmam hatip okullarımızın 600 binden 60 bine düşen öğrenci sayısı bugün 1 milyonu buldu. Bu bir gerçeği ortaya koyuyor. Demek ki milletimiz kendi ruh dünyasında aslında evlatlarını imam hatip okullarına göndermeyi kesinlikle sinesine yerleştirmiş" dedi.
"BAKIYORSUNUZ BİR NESİL VAR Kİ ELİNDE PALAYLA DOLAŞIYOR"
Gençliğin yozlaştırıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bakıyorsunuz bir nesil var ki elinde palayla dolaşıyor, silahla dolaşıyor, bakıyorsunuz molotoflarla dolaşıyor. Bunlar bizim neslimiz olamaz. Bu milletin evladı olamaz. Zira Müslüman o kimsedir ki elinden ve dilinden diğer Müslümanlar emindir. Bunların böyle bir derdi var mı? Yok. Ama ben inanıyorum ki imam hatip neslinin böyle bir derdi vardır. Böyle bir ideali vardır ve onlar bu millete bu yolda bir hizmeti vermeye devam edecektir. Başörtüsünden dolayı okullarından, memurluğundan atılanları hamdolsun tamam ile iade ettik. Artık böyle bir sorunumuz yoktur. Artık imam hatibe giden evlatlarımız istediği üniversiteye gitme hakkını elde etmiş vaziyettedir" diye konuştu.
"BU YÜRÜYÜŞÜ HİÇBİR ENGEL, HİÇBİR SABOTAJ, ZİRA HİÇBİR YALAN DURDURAMAYACAKTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yürüyüşü hiçbir engel, hiçbir sabotaj, zira hiçbir yalan durduramayacaktır. Bakınız milletimiz imam hatip okullarını kapatanları hatırlamıyor, hatırlamayacaktır. Hatırlasa da hayırla yad etmeyecektir. Ama bu okulları kuranlar ve yaşatanlar daime rahmetle, sevgiyle ve takdirle hatırlanacaktır. Milletimiz ezana dokunanı aklından, gönlünden silmiştir. Ama o ezanı yeniden kendisine kazandıranları, Menderesleri gönlünün başköşesinde yaşatmaya devam ediyor. Allah rızası için en büyük mücadeleyi verenlerin mükafatı milletin gönlünde edindikleri işte o makamlardır. Ensar Vakfı'nın burada hizmet veren tüm kardeşlerimin ilk günden beri bu şerefe nail olduklarına inanıyorum" dedi.
"MÜSLÜMANLARA YAPILAN İŞKENCELER İNŞALLAH SON BULUR DİYE DUA EDİYORUM"
Erdoğan, "Rabbim bizi nasıl Ramazan-ı Şerif'e kavuşturduysa aynı şekilde inşallah Ramazan Bayramı'na da kavuştursun diye niyaz ediyorum. Öbür taraftan tabii ki dünyanın birçok yerinde Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, Mısır'da, Libya'da, Tunus'ta, öbür tarafta Türkistan'da, Doğu Türkistan'da tüm buralarda Müslümanlara yapılan işkenceler inşallah son bulur diye dua ediyorum. Ramazan bunun vesilesi olur inşallah" diye konuştu.
Erdoğan, konuşması sonrası bir süre vakıf yetkilileriyle ayaküstü sohbet ederek programdan ayrıldı.