Bingöl Milletvekili Prof. Dr.Eşref TAŞ, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş YILMAZ, THKÜniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal BAN, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi RektörüProf. Dr. Metin DOĞAN, TOBB ETÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip CAMUŞCU,Bilim San. Tek. Bak. Müsteşar Yard. Hakan İlyas AYDOĞAN, Bilim Sanayi veTeknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sn. Dr. Mustafa ÇÖPOĞLU, BilimSan. Tek. Bak. Sanayi Bölgeleri Genel Müdür V. Yaşar ÖZTÜRK, Bilim San. Tek.Bak. Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Recep Kemal AKYÜREK, Bilim San. Tek.Bak. Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Orhan EROĞLU, Bilim, Sanayi veTeknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Sn. Kibar ALTUNAL, Aski 1.Hukuk Müşaviri Veysel Kazan, Bilim San. Tek. Bak. 1. Hukuk Müşaviri AliKAZCI, ve çok sayıda bürokrat, akademisyen ve siyasetçi katıldığı konferanssonrasında konuğumuza Ensar Vakfı Ankara Şube Başkanı Avukat Ercan POYRAZtarafından plaket takdim edildi.
Ensar Vakfı Ankara ŞubesiBaşkanı Ercan POYRAZ?ın takdimi ile başlayan programda Bilim, Sanayi veTeknoloji Bakanı Sayın Fikri IŞIK konuşmasına ;
Başkanımıza ve gelenkonuklara teşekkür ederek başladı. Sonrasında, ?Biz çok köklü bir vakıfmedeniyetiyiz bunu daha çok önemsemeliyiz. İnsanın önce nefsine sonra ailesinesonra yaşadığı şehre ve topluma ve daha sonra ülke insanına ve tüm insanlığakarşı sorumlulukları vardır. İçinde yaşadığı toplumun hayrına çalışanEnsar Vakfını önemsiyorum ve yaptığı çalışmaları takdir ediyorum. 4+4+4 EğitimSistemine verdiği destek için teşekkürlerimi sunuyorum. Vakıf kültürünün önemlimeseleleri edep meselesidir. Bizim medeniyetimizin temel meselesi budur. Bunukaybettiğimizde olumsuz gidişatın da farkında olmalıyız.? Diyerek konuşmasınabir giriş yaptı.
Konuşmasına; ?Bugünyaşadığımız bu sürecin demokrasinin ve hukukun gelişmesi, milli iradenin tümkurum ve kuruluşlarda hâkim olması, milli iradenin tüm fertler tarafındanbenimsenmesi açısından hayır getirmesini diliyorum. Ayrıca tabanda çalışansamimi, Allah rızası için hizmet eden kardeşlerimizin paralel yapıdanayrışması, ülkesine ve milletine olan sorumluluk bilincini kaybetmemesinidiliyorum. Yaşadığımız süreç ağır ve önemli bir süreç; toplumda herkesi çoküzdü. Asla gelinmemesi noktaya gelindi. Pek çok sıkıntıyı ülke gündemindençıkaran, çok büyük işler yapan bir lidere ve onun kadrosuna operasyonyapılmasını anlayabilmek mümkün değil.? Diyerek devam etti.
Gizli gizli din eğitimialmaya çalıştığımız süreçten devletin resmi okullarında her isteyenin Kur?an-ıKerim öğrenebildiği noktaya geldiğimizi belirten Sayın Bakan; okuyamayan,başörtüsünü açmak zorunda kalan öğrencilerimizin istediği her üniversitedeokuyabildiği hatta mezun olan başörtülü kardeşlerimizin devlette rahatlıklaçalışabildiği bir noktaya geldiğimizi, bu ülkenin başbakanına karşı, bendindarım, Müslümanım diyen bir yapının böyle yapmasının anlaşılır olmadığınıancak komuta kontrol merkezi ve tabandaki samimilerin ayrımını yaparak, ofedakârlıkların bugün küresel güçlerin amaçlarına tahvil edilmesinin de aslakabul edilemeyeceğini belirtti ve demokrasi üzerindeki en sinsi operasyonbaşarısız oldu. Bu başarısızlıkla sonuçlanmış bir darbe sürecidir. Bu süreçsonunda da demokrasi kazanacak, 31 Mart ülkenin rutine dönme tarihidir, dedi.
Sayın Bakan, ?Bizim köklü birmedeniyetimiz var. Bu medeniyet, bugünkü bilim ve teknolojinin en temelgelişimine katkı sağlamış, ancak medeniyet tarihinde Batı Medeniyeti veBizans?a öncelik verilmiş Hint ve İslam Medeniyeti geri plana atılmıştır. İslamMedeniyetinin bilim ve teknolojinin en hızlı geliştiği dönem olduğunu çoğukitapta göremeyiz. Ecdadımız duraklama dönemi yaşamasaydı, bilim ve teknolojiileri safhaya giderdi ve bizler adam öldürmek için silah ve atom bombasıüretmezdik.? Dedi.
1960?ta 27 Mayıs Darbesiolduğunda Güney Kore?de de darbe olmuştu. O zamanlar orada kişi başına düşenmilli gelir 200 dolar Türkiye?de ise 560 dolardı. 2002 yılında Türkiyede 3.300dolar seviyesine geldi. Güney Kore?de ise 17.000 dolar seviyesine geldi.Şimdilerde ise Güney Kore 35.000 dolarda biz ise 11.000 dolardayız, ne oldu dabiz bu noktadayız? Aynı dönemde iki ülke de sanayileşme açısından gelişmegösteriyordu diyen Sayın Bakan, Necmettin ERBAKAN başbakanken bu sürecihızlandırmaya çalıştı aynı zamanda Güney Kore?deki devlet başkanı da bazızengin ailelerin desteklenmesi ile yatırımlara başlamıştı. Ama ERBAKAN?ınseccadesiyle, takunyasıyla, tesbihiyle dalga geçilip itibarsızlaştırmaçalışmaları yapılırken, Güney Kore? böyle şeyler olmuyordu, diye devam etti.
Konuşmasına, bu aradaülkemizin insanları hiçbir şey yapamayan insanlar değillerdi. 1930?da kendiuçağını yapmış ancak siyasi mülahazalarla bunu kullanmayı, üretmeyi veihracatını yapmayı engelleyen iktidar bu üretimin önünü açıpdevlete destek verseydi Türkiye totalde hangi noktada olurdu siz düşünün, bugünbambaşka bir noktada olurduk. Son paralel operasyonu bu açıdan düşündüğümüzde,bizim düşmana ihtiyacımız yok. Diye devam eden Sayın Bakan;
Biz yapabiliriz, yeter kimilletin arzusu ile devlet uzlaşsın. Artık fiyat üzerinden rekabet bitti,kalite üzerinden rekabet var. AR-Ge ve inovasyon çalışmalarına çok fazla kaynakayırmıyoruz. Şu an ülkemizde 500 sanayi kuruluşunun sadece 68 tanesinde var.İhracatta hedefimiz 500,000 dolar ve gayri safi milli hasılatta hedefimiz ise,1.000.000 dolar. Bunları düşük teknolojiyle yapamayız, yüksek teknolojiyi debize vermiyorlar. Yapmamız gereken işletmelerin kalitesini artırmalı, teknolojiseviyemizi yükseltmeli, kendi patent ve markalarımızı yapmalıyız. Diyeekledi.
AR-GE ve inovasyonçalışmalarımızı güçlendirmeli, bireysellikten çıkarmalıyız.
Teknokentlere ağırlık veripönemli noktalara geldik. 2008?de kanun çıkardık, 153 tane teknokent kuruldu.Bunları artırmalıyız.
Üniversite- kamu ve sanayiişbirliğini güçlendirmeliyiz, bu anlamda dünyada 4 gelişme kuşağı var ve bizçoğunlukla sadece eğitimin önemsendiği 1. Kuşaktayız. Kalan üniversitelerde eğitim ve araştırmanın önemsendiği 2. Kuşakta. Eğitim, araştırma vebilginin işlenmesini benimseyen 3. Kuşağa ve disiplinler arası çalışmayıbaşaran 4. Kuşağa yükselmemiz lazım. Bunlarla ilgili hem üniversite hem dehükümette gayretler var. Sanayiler projeler yapsın, bizler de kamu olarakbunları destekleyelim.
En değerli şey eğitim sonrada bilim ve sanayidir. İslam dünyasının gerilemesinin nedeni, sosyal bilimleringeliştirilmemesidir. İnsanı hedef alan sosyal bilimleri geliştirmeliyiz. Biz enbüyük bütçeyi eğitime verdik, çok eleştirildik.
Etki değerlendirmelerinedestek veriyoruz. Bakanlığımızda etki değerlendirme daire başkanlığı kurulacak.Artık göz kararı ile değil, milimetrik hesaplarla etki değerlendirilmesiyapılacak.
Son olarak, girişimcilikruhunu, verimlilik kültürünü, çok okumayı çocuklarımıza öğretmemiz gerekiyor.Türkiye layık olduğu yere gelecek; yeter ki iç çekişmelerden kurtulalım.Diyerek konuşmasını sona erdirdi.
Yapılan Soru Cevap Kısmınınardından Ensar Buluşmaları, Kur?an-ı Kerim tilavetiyle son buldu.
Konuğumuz Sn. Fikri IŞIK,konferans ardından yapılan kahve ikramı ile sonrasında vakıf yöneticileri vesiyasetçi, bürokratlardan oluşan misafirlerimizle beraber vakfımızda sohbetetti.